Pendik Masaj Salonu-Beyza Hanım

Pendik Masaj Salonu-Beyza Hanım

Pendik Masaj Salonu-Beyza Hanım Insanın gidişatı sanırım hep bu şekilde, hatta bundan daha da korkunç düzeyde olacaktır. Bilinç uyandığında ve kendini bu kargaşadan kurtarmak mesele olduğunda ipin ucunu  kaçırmış  ve  sonra   da   tüm   düşüncesini kendisine yöneltmiş ve bir an boş durmayan karışık bir kafadan daha çok eziyet verici bir şey düşünemiyorum. Insanın, kendi tilki ininden bir çok çıkış yolunun olması bir yarar sağlamıyor; onun huzursuz ruhu günışığını görmüş olduğunü düşündüğü anda, bunun yeni bir giriş olduğu ortaya çıkar ve böylece adam, umutsuzlukla sürdürülen bir oyun benzer biçimde, devamlı olarak yeni bir çıkış arar durur fakat sonsuza dek bulduğu, hep kendi içine döndüğü bir girişten başka bir şey değildir.

Böyle bir adam bizim  kabahatlu diyebileceğimiz biri değildir her vakit; o genellikle  kendi  entrikalarıyla  kandırılmıştır   ve suçlulardan daha korkunç bir cezaya uğramıştır; vicdan azabı bile bu bilgili deliliğin yanında  nedir  ki?  Onun  cezası  tümüyle  güzel duyu niteliktedir, çünkü onun uyanan bilincinden anlatmak bile ona fazla ahlâki bir ifade yüklemek olur. Vicdan onda, bir huzursuzluk şeklinde beliren fakat gene de onu kabahatlamayan, fakat uyanık tutarak kısır çırpınışında bir an nefes aldırmayan daha üst bir bilinç şeklini alır.

Pendik Masaj Salonu-Beyza Hanım

Pendik Masaj Salonu-Beyza Hanım O deli de değildir; çünkü geçici düşünceleri, birbirlerine aykırılıkları sayesinde deliliğin sonsuzluğunda taşlaşmamıştır. Zavallı Cordelia refah bulmak onun için de zor olacak.Hızcağız o adamı ta yürekten bağışlar, fakat refah bulamaz, çünkü o süre içinde kuşkular belirir: Nişanı bozan kızın kendisiydi, felakete yol açan kendisiydi, alışılmamışı arzulayan onun kibriydi. O süre pişman olur ama rahatlık bulamaz;  çünkü  kabahatlayan düşünceleri bu defa onu aklar.

Tüm maharetini kullanıp bu planı onun kafasına sokan o adamdı. O vakit nefrete rotatif gene, lanetlerle yüreği rahatlar, ama refah bulamaz; yine kendim suçlar; kendini kabahatlar, çünkü o nefret etmiştir; kendisi de bir günahkardır; kendini suçlar çünkü o adam şeytanın biri olabilir ama kendisi de hep suçludur. Insanın onu aldatması acı bir şeydir; fakat daha da acısı, insan sanki söylemeden duramıyor, insanın onda bu çok dilli yansımayı uyandırması; onu estetik yönden, artık tek bir sesi uysallıkla dinlemeyecek, birçok  farklı görüşü aynı anda duyabilecek kadar geliştirmiş olmağıdır.