Pendik Mutlu Son Masaj Salonu Leyla
Pendik Mutlu Son Masaj Salonu
Fuat,
“Tamam anne, tamam anne..” sözlerindan başka bir şey söyleyemiyordu. Pendik Mutlu Son Masaj Salonu
Anası gittikten sonrasında derin bir nefes aldı. Annesi gelmeden derhal önce masadaki çekmeceye
kaldırdığı oyuncağı çıkardı. Eline alıp uzun uzun koklayarak uzaklara bakakaldı bir süre. Mine’nin
içine aldığı bir oyuncaktı, daha geçen gün kendi elleriyle Mine’nin içine sokmuştu bu oyuncağı ve ne
hayalleri vardı bu oyuncakla.
Bir ikonayı boyarken, arada da derhal salonun öteki ucundaki Mine’yi izliyor. Çırılçıplak, sadecebir çift siyah jartiyer çorabı var. Siyah kalın iplerle ellerinden ve ayaklarından bağlı uzanıyor; işini
tamamladığinde alacağı bir armağan şeklinde öylece duruyor. Bir süre derhal sonrasında dayanamıyor ve yanına gidiyor.
Ensesindeki saçlardan tuttuğu gibi dizleri üzerine kaldırıyor ve hızla pantolonunun kemerini çözüp
sertleşmiş erkekliğini Mine’nin ağzına dayıyor.
Fakat aslolan istediği şey başka, cebinden o pembe
silikon oyuncağı çıkarıyor ve Mine’yi de dizleri üzerinde kalçaları yukarda kalmış bir vaziyette
yüzükoyun yere yatırıyor. Kemeriyle bu pozisyonda bir kere daha bağlayacak. Mine uslu duracağını
söylüyor ve Fuat bundan vazgeçiyor. O tıhisseı önce kendi ağzıyla ıslatıyor, derhal sonra Mine’nin ağzına
veriyor iyice ıslatması için. Mine’nin arkadaki minik deliğine dikkatlice sokuyor. O tıhisseı sokarken
iyi mi kanı çekiliyor, tüm kan penisine gidiyor adeta…
Pendik Mutlu Son Masaj Salonu
Tıpa birazdan olmak istediği yerde. Daha
derine bastırıyor ve Mine’nin kulağına fısıldıyor,
“Seni bu şekilde istediğim süre her deliğinden hep sikeceğim. Benim için hep hazır bekleyeceksin.”
Öyle bigünü düşleyip, kokluyordu o silikondan küçük oyuncağı ve buluşma saatinin bir an önce
gelmesini istiyordu.
Bunu düşündükçe ve kokladıkça kasıklarında bir hareketlenme, bir ısınma farketti. Şimdi bu hareketlenmeye izin vermemeliydi, tüm gücünü Mine’ye saklamalıydı. Masanın üzerine
çıkarıp bıraktığı eski kol saatine baktı. Mine ile görüşmesine bir saatten fazla vardı. Birazdan da bir
ikona için biri gelecekti. Bir saat çalışmaya konsantre olmak için kısa, biri ile buluşmayı beklemek
için ise uzun bir zamandı. Soğumuş, bayatlamış çaydan bir yudum daha aldı. Annesinin getirdiği
kâğıtları raflardan birine koydu.
Elindeki Mine den kalan muzır oyuncağı bilgisayar odasına gdolayıp,
büyükçe bir çekmeceye kaldırdı. Yatak odasına geçti, her şey yerli yerinde tertipli mi diye baktı.
Üzerinde lacivert kadife pantolon ve açık mavi bir gömlek vardı. Değiştirmeye gerek duymadı.
Yine salona geçti. Hayranlıkla yaptığı ikonaları izliyordu.
Son yorumlar